ahşap resim çerçevesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahşap resim çerçevesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2015 Salı

Kısa Kısa

İnsanın uğraşacak bir şeylerinin olması çok iyi geliyor böyle zamanlarda. Ben de bu sıkıntılı günlerde çıkardığım bir iki parçayı paylaşayım sizinle. 





Daha önce tepsisini çalıştığım modele takım olarak gitti.


Bu da mini minicik İpek için. Esracım, bak lavantaların dekor yaptı bana mis gibi kokusuyla:))

Sevgiyle kalın.


9 Şubat 2015 Pazartesi

Tatil Bitti

Uzunca bir aradan sonra ne güzel tekrar merhaba diyebilmek. Sınavlardı, tatildi derken hepsi geride kaldı ve nihayet oturabildim bilgisayarın başına. Malum yazı yazmak zaman istiyor. Arada kısa yoldan facebook ve instagram hesaplarımı gezebildim ama bloğa uğrayamadım. Tatil olunca aman kuzucuklar dinlensin, derslerden boğuldular değişiklik olsun derdiyle çeşitli aktiviteler planlandığı için koşuşturmacası bol oluyor bu günlerin. Fırsattan istifade kar diye başımın etini yiyen kızıma kar gösterebilmek için Kartepe yolunu tuttuk. Gönlü oldu sonunda, benim için nasıl olduğunu söylememe gerek yok sanırım :)) Çocuklar için katlanılıyor, yeter ki mutlu olsunlar. Arada Sapanca'ya da indik, orası tam benlik işte. Bol bol yürüdük, temiz hava aldık. İstanbul gürültüsünden sonra huzur verdi.


Dağda durum bu, peki ben neredeyim? Tabiki sıcak kahvemle camın arkasında izlemedeyim. Çıkar mıyım hiç dışarı :))


Oh güzelim güneş varken yararlanmak lazım. Missss....


Peki bu ne şimdi? Eli alışan insanın boş duramamak gibi bir huyu olunca, gittiği yere de taşıma huyu çıkıyor zamanla. 


Fena mı canım, bu tepsi de aradan çıkıverdi işte. Merak eden olursa stencılla çalıştım.


Evdeki kısa vakitleri de değerlendirdim. Aklımda olan çamaşır sepetimi boyadım,


canım arkadaşım Bahar'ın hediyesi çerçevelerimin içine desenlerini koydum,


ve de bol bol hamur işi yaptım. Sitedeki kızlar soğuk diye evlerde toplanınca, atıştırmayı da sevince, aman yesin canlar diyerek mutfakla aramdaki bağı aşka çevirdim:))) Tarifleri ara ara sizinle de paylaşırım ama bugünlük bu kadar yeter. Sevgiyle ve sağlıkla kalın.








13 Ocak 2015 Salı

Ah Bu Havalar...

Orhan Veli, kulakların çınlasın emi:) Nasıl bir başlangıç yaptım yeni yıla anlamadım gitti. Kar, tatil, ev hapsi... Ruhumu teslim ettim kara. Zaten aramız hiç iyi değildir, vurdu gitti en şiddetlisinden. Allah dışarıda olanlara yardım etsin, ben evde bile gerildim. Gram zevk almaz mı insan, mevzubahis kişi ben olunca, almıyor işte. Hatta bilmem kaç gün tatil ardından çocuklara cuma günü okulların açık olduğu haberi verilince kızımla aramızdaki konuşmayı aktarayım size:)
-Anne kar yağarsa okullar açık bile olsa ben gitmeyeceğim.
-Kızım arkadaşların okuldayken sıkılırsın tek başına, kiminle oynayacaksın ki kar? (ılımlı,sevecen anne ben )
-Seninle oynarız:)
-Hayatta çıkmam dışarı ( gerilmiş ve kararlı anne)
-Tamam çıkmana gerek yok ben eve taşırım
-Bence sen yarın okula gitmelisin!!! (kötü anne)
Yani psikolojimdeki iniş ve çıkışları görüyor musunuz? Bu kadarla sınırlı değil elbette. Öyle kasıldım ve evin içinde bile üşüyormuşum gibi hissettim ki enerjimi yükseltecekmiş gibi her gün farklı bir tatlı yapıp yedim. Bana maliyeti 2,5 kg. :(
Yaptığım işlere de yansıdı bu denge bozukluğu. İlk kez bloğumda yayınlamadan bazı resimleri diğer sosyal paylaşım sitelerinde yayınladım. Yani ihanet ettim. Öyle zor geldi ki kafayı toparlayıp bilgisayarın başına geçmek, tek tuşla gönderivermek gibi işin kolayına kaçtım malesef. Üstelik birazdan ekleyeceğim fotolardan da anlayacağınız gibi, bir yandan baharı getirme çabasıyla çalışan ben, bir yandan da ısınma çabasına girdim. Nasıl mı, gelin beraber bakalım.


Altta gördüğünüz beyaz çerçeveler kahverengi ve dört adetti. Nedense:)) Onları bir güzel beyaza çevirip perdelerime uygun bir resimle kullandım. Takım olsun diye de arkadaki 3'lü çerçeveyi de pano olarak değerlendirdim.


Kırlentlerime de uydular. Çiçekler bahar havası estirsin dedim ama yetmedi.


Tamam, o zaman koridora da pembe çiçeklisini yapalım. Renkler iç açıcı mı, evet. Peki benim içim açıldı mı, hayır. 


Neyse en azından üretme çabam devam ediyor tesellisi ile kalan iki adet çerçeveyi de kar konseptine uydurup siyah beyaz çalıştım. Kızımın siyah fon kağıtlarına stencıl ile yaptığım desenler süsledi içini.


Elbette yağsın kar, su lazım, mikroplar kırılsın, çocuklar oynasın ama bendeki his, şifa niyetine işte:))
Gönlüm yaz istedi, bu sefer de deniz teması geldi aklıma.


Deniz feneri, deniz yıldızı, balıklar derken gerçekten özlediğimi hissettim.


Baktım olmadı ısıtmıyor içimi, aldım Esenciğimin hediyesi çantamı (nam-ı diyar hobicigeldihanım), attım içine şişi yünü, bari birşeyler öreyim dedim. Canım arkadaşım, ne kullanışlı oldu benim için bir bilsen. Teşekkürler bu vesileyle bir kez daha:))


Benim güzellik, boyunluk ve bere istedi, anneciği yaptı. Bu durumlarda kızlar kurtarıcı. Ne örsem diye düşünürken ona "istediğin bir şey var mı" dedim ve hemen bulup beni kurtardı sağolsun:))


Sonra da bir süeter. Konu mankeni okulda olunca yastığa giydirdim. Biri beni durdursun. 
Durumu anlatabilmişimdir inşallah. Kısacası gelgitlerin bol olduğu iki haftayı atlattıktan sonra çooook şükür bugün güneş var ve ben kendime geldim. Üstelik uzunca da bir post yazdım. Ve şimdi uzun zamandır ziyaret edemediğim blog dostlarımı gezeceğim. 
Önümüzdeki iki hafta yine buralarda olamayacağım çünkü dönem sonu sınavlarım var ve tatil sebebiyle sınavları sıkışan kızıma yardım etmeliyim. Analı kızlı karnelerimizi alana kadar hoşça ve sevgiyle kalın. 











2 Aralık 2014 Salı

Çerçeveler

Günaydııııın,
Aralık ayının girmesiyle yıl bitivermiş gibi hissettim. Zaman mı hızlı akıyor yoksa ben mi hızlı harcıyorum bilmem ama, her saniyenin kıymetini bilmek lazım. Bunun üzerine biraz nostalji havasında bir çerçeve sunayım mı sizlere?


Yine stencıllarım iş başında. Onları mühür dantel ve anahtarla destekledim. eskitme olmazsa olmazlarım arasında. Renk seçimim tabanda kaşmir ile üstte tuffy ve beyaz karışımı  oldu. 
Hadi bu klasikle moderni birleştiren konseptte bir yayın olsun. O zaman bir de buna bakın.


Burada da renk geçişlerini stencıllarla zenginleştirdim. Kaşmir, bebek mavisi, ıhlamur ve flamingo pembe kullandım. 
Şimdilik benden bu kadar. Kapalı ve puslu bir hava olsa da, inadına mutlu ve güzel bir gün geçirin:))





17 Ağustos 2014 Pazar

Minik Prense

Yeni bir haftaya selam olsun şimdiden. Kim bilir kimler ne telaşlar içinde, kim bilir ne planlar yapılıyor... Benim programım belli. Önümüzdeki 17 gün İstanbul' dan uzaklaşıyorum. Sonunda benim de tatil vaktim geldi. Biraz dinlenip sezona enerji toplamak lazım, değil mi :)) Mümkün olduğunca teknolojiyi arkamda bırakmak niyetindeyim ama bakalım nasıl olacak... Gitmeden önce minicik bir prens için yaptığım ufak iki parçayı göstereyim sizlere.


Belli olmaz belki oralardan yazarım yada yazamazsam gelince mutlaka yazarım :))) Hissettiğiniz gibi tatil havasına girmiş bulunmaktayım, eeee o zaman hoşçakalın...


20 Mayıs 2014 Salı

Kara Kuşlar

Keyfim yok, canım çok sıkkın. Uzunca yazamayacağım bu hafta . Kuşlar bile kömür karası içimde...





6 Mayıs 2014 Salı

Ufak Tefek İşler

Sallanmayan bir salıdan herkese selam :) Bu aralar ahşap işleri biraz durgun gidiyor bende. Baharın güzelliği beni yoldan çıkarınca açık havaya vurdum kendimi geçen hafta. Sehpalar biliyorsunuz bunaltmıştı zaten, bir nefeslik ara verdim kendime. Hiç birşey yapmadım sanmayın, ufak tefek beni sıkmayan işler oldu yaptıklarım. Ama daha ziyade uzunca bir ara verdiğim çarpı işimle ilgileniyorum şu ara. Bir mutfak takımı projem var, epey zaman alacak ama inşallah bir gün bitecek:)) Arada değişiklik iyi geliyor doğrusu.


Bir stencıl delisi olarak alıp kenara koyduğum, hiç kullanmadığım ve hatta varlığını onu görene kadar unutmuş olduğum stencılımı alıp bordo antik eskitme ile bu çerçeveyi çalıştım.


Rölyefe bulaşmışken şablon hazırlayıp bir de home yazıverdim. Alttaki dekupe edilmiş kağıtların desenlerini çok beğenmiştim, kısmet bu çalışmada kullanmakmış.


Ufak ufak hediyelikleri elimin altında tutmak iyi oluyor. Bu da o maksatla, yap kenara koy, vakti gelir lazım olur çalışması :))


Şimdi bunlar ne alaka diyeceksiniz. Elimdeki bir siparişin parçaları. Bu minik fiyonklardan 200 tane yapmak için izninizle ayrılıyorum. Bir sonraki postta görüşmek üzere...

25 Mart 2014 Salı

Sıradaki...

Yeni bir postta sıcacık bir merhaba size:)) Yağmurlu bir güne inat, salı sallanır sözüne inat, yaşadığım gribe inat ayaktayım, savaşıyorum ve çalışıyorum... Olur ya hani göze görünmez dişe dokunmaz işler, hani bekler ya el atmamızı bir kenarda, hep önüne geçer ya daha ilginç çalışmalar, yeni meraklar; benim listede 4. madde (ilk 3 madde bundan önceki postlarımda) o garipleri beklemekten kurtarmakla ilgili... Artık bana uzaktan somurtarak bakmayacaklar:))

Biliyorsunuz ben balkonumu maviş maviş yapmıştım,


bir de böyle ciciler asmıştım...


Şimdi de bu minik kutuyu yapıverdim. 


Uzun zaman önce alıp kenara koyduğum, hatta kutuları açana kadar varlığını unuttuğum bu minik çerçeveler de günyüzüne çıktı. Bakalım içlerine ne koyulacak...


Veee, mutfak için bir güzellik daha


Kızımın hoşuna gitti, o menü oluşturdukça ben de ne pişireyim derdinden kurtuluyorum. Merakı geçene kadar rahatım yani:))


Sukulentlerimi de unutmadım, bebişlerini ayırdım, toprak değişimlerini yaptım.


Kendi açımdan verimli ve keyifli bir hafta geçirdiğim için mutluyum. 

Benden şimdilik bu kadar, bir sonraki posta kadar hoşça ve sevgiyle kalın:)) 









23 Aralık 2013 Pazartesi

Kutucuğun arkadaşları:)

Yeni bir haftaya merhabaaaa:)) İçimde bir enerji, bir coşku, bir hareket anlatamam. Ama ben sebebini biliyorum, güneş.... Eşim dostum bilir, hava ne kadar soğuk olursa olsun eğer güneş varsa ben bir başka olurum. Bugün de böyle bir gün ve harika bir hafta başı işte... 
Gelelim elimden çıka yeni parçalara;
Kızım sınıfta yapılan yeni yıl çekilişinde hediye alacağı arkadaşına istediğin bir şey var mı diye sorunca, annenin yaptıklarından olabilir cevabını almış. (genç hayranlarım varmış, ne hoş değil mi...) Bunun üzerine gözleri parlayarak eve geldi ve geçenlerde yaptığım kutucuğu yeni yıl hediyesi olarak arkadaşına vermek istedi. O da bana pek bir yalnız geldi ve yanına bir iki parça daha eklemek istedim. Bir çerçeve ve kalemlikle odasında rahat kullanabileceği bir takım olur düşüncesiyle bakın neler yaptım;


Kutusu da yanına gelince oldu üçlü bir set....


İçini biraz incik boncukla doldurup, birkaç süslü kalem de eklersek beğeneceği bir hediye olur diye düşünüyorum küçük hanımın...


Tüm işlerimizi keyifle, iştahla, yüreğimizde ve yüzümüzdeki gülümsemeyle yapabileceğimiz bereketli bir hafta olsun... 


3 Kasım 2013 Pazar

Küçük Mutluluklar...


Bazen küçük şeyler de mutlu edebilir...Mesela en büyük mutluluğu, kızımla yaptığımız atölye çalışmasında boyadığı kediler verdi. Hemen odasına koydu tabiki:))


Hem kızımla güzel vakit geçirmiş olduk hem de ikimiz de ürettik. Fırsattan istifade ben de daha önce de çalıştığım ancak kaptırdığım kolay transfer kuşlardan bir çift daha çalıştım. 


Yetmedi elimde duran bir çerçeveyi peçete dekupajıyla değerlendirdim.


Sonra da uzun zaman önce aldığım ve kenarda boyamamı bekleyen havlu askımı tamamlayıp ebeveyn banyoma asabildim. Kısacası ben küçük işlerimi toparlayıp mutlu mesut yeni bir haftaya başlıyorum....

Sizin de küçücük şeylerden bile mutlu olabileceğiniz güzel bir hafta diliyorum :))


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...